Kategoriler: Genel

Tekzip / Nihat Behram*

Zor Günler

Şairin çocukluğundan kopmayanını severim. Ömrünce kibirsiz,
kinsiz kalanını. Yaşamının her dönemi ve alanında çocukluk
günlerinin oyuncaklarıyla isimsiz, hilesiz dolaşanını…

“İsmim yok benim / kibrim yok / kinim yok / uçurtmalarım,
misketlerim var da / hilem yok benim”

Şairin zulüm karşısında bile insan olduğunu unutmayanını severim.
Hayata sevgi dolu düş kuyusu olanını. Sevdaları uğrunda yaralansa
da nefret bağlamayan, pişman olup ağlamayanını… Zaten şairlik de
düşleri, sevinçleri, umutları, özlemleri, coşkuları, hüzünleri
yüreğiyle kuyulanmak değil midir? Ama nefrete, bencilliğe, korkuya yem olmadan.

“Gelse de zor günler / gelmez elimden insan olmaktan başka bir şey /
düşlerim, ah, kırgınlıklarım var da / nefretim yok benim”

Şairin daldaki tomurcukla, dalgayla, rüzgârla tutuşanını severim.
Yağmurun, başağın yüzünü, çiçeğinde büyüyen zerdalinin hızını
tanıyanını… Şairin çimendeki sesi duyanını severim, göğe, ırmağa,
toprağa ikizi gibi uyanını….

“Gelir her şey kendi özü, kendi biçimiyle / gelir yağmur, gelir başak
kendi yüzüyle / ah, kaldırım taşlarının ortasında fışkıran otlar gelir /
tertemiz, serin bir rüzgârla zerdali yürüyüp dala gelir„

Şairin taşta açan çimeni görenini, zor günde dik duranını severim.
Hayatı aşkla sağanını, her sabah yeniden doğanını… Suskunluğun,
bezginliğin, yılgınlığın kuşatması altında şairin susmayanını
severim; pısmayanını, hayata küsmeyenini… Şairin yasaklara karşı
kıvılcım huylusunu severim; öncü soylusunu, alev boylusunu…

“Haykırmanın yasaklandığı yerde gelir insan kendi doğasıyla / aşk
gelir, aşk olsun size, ilk kıvılcımı çakanlar gelir„

Şairin karıncadan emekçi halka varıncaya kadar hayata adanmışını
severim. Mahzuna, masuma, mazluma ses bulanını… Alçaklığa,
hainliğe, kalleşliğe öfke duyanını. Şairin insan olanını severim.

“Tüccarlığım, yalanım dolanım yok da / kavgam var benim, kavgam /
emekten yana, karıncadan yana / yaşansa da zor günler / gelmez
elimden insan olmaktan başka bir şey / ah, zulme uğramışlığım var
da / hainliğim, alçaklığım yok benim„

Bugün sizinle Uluer Aydoğdu‘nun“Zor Günler” adlı şiirini
bölüştüm. İyi şiir yüreğin bileği taşıdır.

Hele ki zor günlerde!

Uluer Aydoğdu‘dan
“Bir yanımız demire uzanır
semada güvercinler uçurur diğer yanımız.”

(*Yurt Gazetesi, 7 Mart 2012, Çarşamba.)

Nihat Behram ağabeyime teşekkürlerimle…

Dileği, zebraların nehri geçmesidir abimin
dileği, kuşların uçması, tohumun saçılması
dileği, suyun akmasıdır
bir isteğin var mı diye sorarsanız
devrim ister benim abim
yeşerir telgraf direkleri yeniden
anne anne, bugün bayram
şeker alsana bana dünyayı şeker gibi yapayım der bir çocuk
ışık diler hep, kuş diler, can eriği.

(Yeryüzü Yeniği, Sayfa 54.)

Yorumları gör

Yazar
Uluer Aydoğdu

Son Yazılar

Ahı ahından ahlaya ahlaya

kavisler, kavisler, kavisler aborjinal bir şeydir varoluş abasıyanık bir şey Hülya şey

4 gün önce

Topla bakalım hiç açılarını bir sığırcık ediyor musun?

Topla bakalım hiç açılarını bir sığırcık ediyor musun!

1 hafta önce

Hülya’lı Kızın Prensi – Günlük

Mars, bu. Hülya'lı Kızın yakışıklısı. Onun yanında sabahladım dün gece. Hava ciddi ciddi soğuktu, ama…

1 hafta önce

aşk başlarında ve özellikle de sevişmeye beş kala/ başlıyordu ötmeye kalbimin üstünde bir kuş

aşk başlarında ve özellikle de sevişmeye beş kala/ başlıyordu ötmeye kalbimin üstünde bir kuş

2 hafta önce

Nehirde Bahar

Tepe not: Hülya Özel Aydoğdu ile birlikte Bayraklı sahilinde- 3 Mayıs 2014 Fotoğraf: Hülya Özel…

2 hafta önce

ÖFKE – Türk Çürümesinde Sanatın Rolü/Osman Çutsay

"ÖFKE, son yarım yüzyılda Türk çürümesinin sanat sayesinde nasıl yayıldığını anlatıyor..."

2 hafta önce