İlk şiir kitabım. Yolu açık olsun, canım ağabeyim İsmail Gençtürk'e teşekkürler...
Geceye başlık benimle kırıştıran ay. Kulağıma
hangi sevdalar, sönmüş yıldızlar zonklar
kristal bardak
eski rakılara terleyen filinta bir bedendir
topu topu yirmi sekiz sayfalık kitapta
birkaç cümle var
ah, hangisinin altını çizsem
pıhtılaşmış kan sağıyor yüzüm.
Afyona müptela çocuk kaç zamandır
istanbullara, özellikle eskisine
gider, orada özlerim seni
antika dükkanlarında ararım her parçanı
yapıştırabilir miyim diye tenimdeki eksik yerlere.
Ama fundalıkları soracak olursan
yeşil fresklerdir onlar
aşkın totemi nedir acaba
gelişini çizsem duvarlara. Kesinlikle.
(Uluer Aydoğdu, Yaşlı Büyücünün Memeleri, Prospero Yayınları, Ankara, 1994.)
Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.
sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek
dipteyim/tersinden bakarsanız yukarıda/ağrım hep turfanda/ kalbimi parlatırım sabah akşam halil rıfat’ta/hayat, maliyetini karşılamayan iş.