Açılan kapılardan biri sensin diğeri yalnızlığım. Kanatlanır bütün kuşları geçmişin Yer değiştirir ölüm gökyüzüyle. Büyüyen bir sesi duyan denizlerin Gömülür dalgaları mecaz mezarlara. Yaşarsak sevişiriz ormanlarında şehrin. Devrilen putlardan biri güneş diğeri gözyaşların. Gözlerinin mağaralarında hayvan resimleri. Çağırır gençliğimi ıssız ayazmalarından zamanın Bir yaz günü kurşuna dizilen menekşeler Sonbaharın paramparça uçurtmaları Yaşarsak buluşuruz avlusunda ışıkların. Yıkılan surlardan biri aşk diğeri kader. Kan tutar saklı hançerini çaresizliğin Karanlığın tapınaklarında mahşer rüzgârı Bir heykel kadar yalnız kalarak kırılan kalpler. Hareket saati gelmiştir gerçeküstü şimşeklerin. Yaşarsak koşarız sokaklarında yağmurun.
Varoluş bahçesindeyiz.
https://radyo.trt.net.tr/kanallar/radyo-3
Sartsız, biçimsiz ve zamansız varlığımla. Özümle.
"Ölm mülkümden eksik olsun nesnen" diye haykırsak da her an'a sızmıştır namussuz ve hayatın harika…
O sancak bu sancaktır o şartsız, biçimsiz, zamansız özü(mü) gürleştiriyorum.