Kategoriler: Genel

Neolitik (Tarım) kalkışması

Kapalı sistemler (kaplar) ancak laboratuarlarda olur. Kim bilir belki de deneye tutulduğumuz ya da kendimizi deneye tuttuğumuz bir laboratuardır dünya, olamaz mı? Ve imkân ve kabiliyetlerini tüketinceye kadar evirilen kapalı sistemler sandığımızdan çok daha hızlı ve hayal edilmesi imkânsız sonuçlarıyla birdenbire çökerler.

Henry Miller, Sexus’ta “insanı dünyadan ayıran bu büyük camdan yapılmış pencerenin yok olduğunu görmek istiyorum ben. Tekrar balık olabilmek” diyordu, anımsayalım. Aha işte John Zerzan da “mecbur tutulduğumuz ölüm seferi” dediği bu durumun, iki milyar yıl Aden’de yaşadıktan sonra son on-on iki bin yıldır, Neolitik (Tarım) kalkışmasından bu yana, özellikle şiddetini ve baskısını artırdığını sık sık vurgular, hürmetler.

Yazar
Uluer Aydoğdu

Son Yazılar

Hiç yoktan

Fusus'ül Hikem okudum hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor hiç yoktan bir taşın başında…

4 gün önce

Ümit Burnu

Toz oluştur.

6 gün önce

Yolcu

kanma sakın vardığını söyleyenlere hep yolcusun

7 gün önce

Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer

Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.

2 hafta önce

Alacalandı mı üzüm

Alacalandı mı üzüm durmaz yürür şaraba sonrası şiir kerim.

3 hafta önce

sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek

sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek

3 hafta önce