Çilliplopom Diyarı
Biz burada, yok’u akla getireceği için hiçbir şeye var demeyiz.
Biz burada, kötülüğü var edeceği için hiçbir şeye iyi demeyiz.
Biz burada, önemsize işaret edeceği için hiçbir şeye önemli demeyiz.
Biz burada her şeyi birbirine bağlayan ortak kalıpla ilgiliyiz. Ve bu kalıp uyarınca karmaşıklaştıkça daha çok, daha çok bağlanıyoruz birbirimize.
Kötülüğü mü yok etmek istiyorsun, iyiliği ortadan kaldır. İskambil kağıtları kulesidir bu! İkilikler üzerinden yükselip yapılanan. Ancak kağıtlardan bir tanesini aradan çekersem kule kendiliğinden yıkılır.
Şu bilinmeli: Birbirini ‘dışarılayan’ her şey aslında birbirini buyur edip içeriye alıyor, yani içeriliyor. Bu yüzden mutlak, yüzde yüz bir varlık/yokluk, ölüm/dirim, kış/bahar, düzen/kaos, uyku/uyanıklık, denge/uzak denge yok. Mutlak, yüzde yüz diye bir şey olsaydı hiçbir şey olmazdı.
Dünya daha önce de vardı, ama ben onu yeniden doğurmak için dünyaya geldim. İşbirliği yok…