Yedi Nisan İki Bin Bir’de
aşkın köründe uyanıp
rüzgarlar kralı Aeolus’un refakatinde
iki meleğin uçurduğu bir otobüsle
uzay-zamanda bütün gece yol aldıktan sonra
İzmir’e gelişini hatırlıyorsun.
Körfezde yabancı bir dilde yazılmış gibi uçuyordu martılar.
Fusus'ül Hikem okudum hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor hiç yoktan bir taşın başında…
Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.
sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek