Kalp üstünde bir kuş öter devrim deyü deyü.
Sartre, “insan asla bilemeyeceği bir hakikatin işçisidir”, diyordu. Ah, evet dünyadan yıldızlara, yıldızların etrafında dönen dünyalardan meteorlara, kuyruklu yıldızlara, her bir toz zerresine, kuarklardan elektronlara, moleküllere, arılardan çiçeklere, insanlara, yağmur damlalarından buğday tanelerine, damlaya damlaya daha büyük, daha yoğun ve karışık bir damla olan bir damla suya, mikrop ve makroplardan toprağın üstünde ve altındakilere, şimdi, şu an mahsul olup var olamayacağı vakte varınca kendini var olabileceği yere, toprağa, o doğurgan rahme, onun bildiğine, onun şefkatine bir tohum olarak gömüp ekeceklerden çoktan mahsul olmuş tohumlara kadar, evrende var olan her şey, her nesne, her beden emekçidir.
Dünyaya katıldım bir kere
dünya bana katıldı.
İşyerinden çıkıp evine giden adam işyeri ile evi arasısında kaybolmuştur. Oysa emindir evine gittiğinden.
foto: Hülya Özel Aydoğdu Kendime yenildim, en büyük zafer! Bir gün geldim ve söyledim şans…
rastgele gak der martının biri tarifesiz seferler güzeldir
Doğum dışa ölmeke, ölüm içe doğmaktır.