Seken bir kurşunum babamın sıktığı / ne yapayım buradayım.
Bir bedende yaşıyorum. Tıpkı, ben olmayan diğer benler gibi. Şu tılsımlı, şu acayip kuarklar var ya bu işin asıl sorumlusu onlar. Onların sayesinde buradayım. Bir bildikleri olmalı ya da bana öyle geliyor. Kuarklar bir araya gelip nötron ve protonları oluşturuyor önce, yani çekirdeği. Sonra, çekirdeğin etrafında elektronlar turlamaya başlıyor, al sana atom. Atomlar ise birbirlerine bağlanarak molekülleri. Moleküller de dağları, gürül gürül akan nehirleri, kuşları, börtü böceği, yani etrafımda görüp işittiğim, dokunduğum, kokladığım, yediğim, içtiğim her şeyi. Gözyaşlarım dahil bütün şeyler, bütün nesne ve bedenler bu basit ve karmakarışık ilişkinin sonucu. Bay Pan Flüt, bir keresinde “bana bir ilişki ver, sana bir kâinat yaratayım” demişti.
Fusus'ül Hikem okudum hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor hiç yoktan bir taşın başında…
Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.
sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek