Ölümcül olduğu kadar doğumcul çalımlarla

Bozunup (bozulma değil) gidiyorsun, savrulup gidiyorsun, dağılıp gidiyorsun. İlk ve son kez oluşup yok oluyor, yok olup oluşuyorsun. Bir an sürüyor bu. Hiç de kısa bir süre değildir an. Düz, doğrusal, çizgisel (linear) bakarsan yıllar, yıllar. Hiç de uzun bir süre değil bu.

Bütünsel (total) bir şey, an. Ondan kopup düz, doğrusal, çizgisel (linear) bir yola hapsetmişiz kendimizi. İlkel’den modernliğe, uygarlığa doğru gelişiyoruz diye, böyle bir sanrıyla, nevrozla bütünsel (total) olandan kopmanın, yani evcil/esir düşmenin tarihidir tarihimiz.

Aynı dünyanın mahsulleri ve tohumlarıyız aynı evrenin mahsulü ve tohumu. Aha mahsul, tohum; tohum, mahsul oluyor. Üstalt oluş bu, altüst.Dirim, ölümün; ölüm, dirimin annesi, doğurgan rahmi, mutlak, yüzde yüz olmayan iki uğrak yerinden söz ediyorum. Harman ola, harman ola, harman.

Harman yeri, harman olan ve harman eden ayrılmazcasına bütündür. #Selforganization

Kendi canına kıyıp (yerel ve kurgu benimin) kendini yaratma içgüdüm işbaşında. Ölümcül olduğu kadar doğumcul çalımlarla. Benim gülümcül varoluş sevgim budur işte.

Yazar
Uluer Aydoğdu

Son Yazılar

Yolcu

kanma sakın vardığını söyleyenlere hep yolcusun

1 gün önce

Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer

Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.

2 hafta önce

Alacalandı mı üzüm

Alacalandı mı üzüm durmaz yürür şaraba sonrası şiir kerim.

2 hafta önce

sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek

sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek

2 hafta önce

Eflatun Ah

dipteyim/tersinden bakarsanız yukarıda/ağrım hep turfanda/ kalbimi parlatırım sabah akşam halil rıfat’ta/hayat, maliyetini karşılamayan iş.

2 hafta önce