Çırılçıplak serabı saran eşarp ince
ince sözlerle alıp mehtabı kendine katar kürekle
babam kürekle
geldi şiir bileklerime
yürüdü rint oğlu rint rüyayla
ben de yürüdüm
ben de Lila
silkeleyip silkeleyip balkondan göynümü
tozunu alarak annemin
beni hayata bir uğurlayışı var ki sorma
sulu mu sulu
rüya tadında
da
da.
Rüzgâr şahit buna
dalından toplayıp taze kayıkları çıktım arşa
kabuğunu kanatıp kanatıp soyarak ummanın
bilmez misin Lila
azgın bir katırtırnağıydım bir zamanlar Hölderlin uçurduğunda kalbini
şiirlerde taklalar atan güvercin olmuştu pal
Cebrail bana geldi Lila
o sufle, o ebabil
“yaşa”, dedi “yer rabbin her zamanda yanında”
yağmur, rüzgâr, güneş
kırdı kabuğumu
kırdı vallahi, Lila
büyüdüm
Uluer Aydoğdu
“Yeryüzü Yeniği”, Zımba Kitap,2013, s.24
Kimlik yerine nelik (neyim) kartım: Çamur topağı, atomlar meclisi, cem, miting, mahsul (aynı zamanda tohumdur),…
Yıkılacaksan da vuruşa vuruşa birader asil bir duygudur bu kanında dolaşan Ankara'nın taşına bak ve…
10 Nisan 2023/Pazartesi/Refikam Dört boyutlu uzay-zamana gömülüsün. Dahası dil denilen bu şudur, şu budur diye…
Solacağı halde açan çiçekler kahramandır. https://ulueraydogdu.com/hulyali-kizin-bahcesi/ Fotoğraf: Hülya Özel Aydoğdu