Var olmuş, var olan ve var olacak her şey, her nesne, her beden emekçidir. Yapılıp edildiğin dünyayı yapıp ediyorsun yahut.
Kalbimin üstünde bir kuş öter devrim deyü deyü.
Sartre, “insan asla bilemeyeceği bir hakikatin işçisidir”, diyordu. Ah, evet dünyadan yıldızlara, yıldızların etrafında dönen dünyalardan meteorlara, kuyruklu yıldızlara, her bir toz zerresine, kuarklardan elektronlara, moleküllere, arılardan çiçeklere, insanlara, yağmur damlalarından buğday tanelerine, damlaya damlaya daha büyük, daha yoğun ve karmaşık bir damla olan göllere, okyanuslara, mikrop ve makroplardan toprağın üstünde ve altındakilere, şimdi, şu an mahsul olup var olamayacağı vakte varınca kendini var olabileceği yere, toprağa, o doğurgan rahme, onun bildiğine, onun şefkatine bir tohum olarak gömüp ekeceklerden çoktan mahsul olmuş tohumlara kadar, evrende var olan her şey, her nesne, her beden emekçidir.
Dünyaya katıldın bir kere
dünya sana katıldı.
https://youtube.com/shorts/uU1_jopt7cs?feature=share
https://youtu.be/k2IxCkxQOR4 -Ters dönmüş zirvedir çukur Denizimi kalbimden çıkardım oldum bir dehliz gıdım gıdım imgeveleyip durun…
Güzel bahçeli seni koymuşlar buraya, bunu önüme buyur etmişler işte kayısı ağaçlarını falan, kuşları, yağmuru…
Zerdaliyi karşı konulmaz kılan bir enerji biriktirir doğa, kışın. Hobaa, küçük bir büyük patlamadır (big…
Aldı eşik cinlerimden Henry Miller, kunt sesle ünledi: “Beni dünyadan ayıran büyük camdan yapılmış pencerenin…
“Göğe bakalım”. Göğe iyi bakalım. Yemeyelim yedirelim. İçmeyip içirelim. Çünkü ters dönmüş yeryüzüdür gökyüzü.