Hayat, maliyetini karşılamayan bir iş. Evet, Schopenhauer haklı. Hiçliğe katlanamadığı için küçük ve sefil yazgısını kabul eder insan.
İlk nefesi alınca oksijenin ciğerini nasıl yaktığını hatırlıyorsun.Boğuluyor gibi olmuştun, öyledir, insan boğularak doğar boğularak ölür.
Eşik cini Krilov’un “insan ölümden korkmadığı gün özgür olacak” diye o çiy örtüsünü bir sabah üzerine yavaşça bırakışını hatırlıyorsun.
Bir kuzgundun 1800’lı yıllarda, Poe’nin şiirine doğru süzülüşünü, dalışını hatırlıyorsun.
Yıldızın birinde tılsımlı bir kuarktın, aşağıyı ve yukarı kuarklarla birlikte atom ve molekül yapım işinde çalışıyordun, bunu hatırlıyorsun.
Ey hayat, pharmakonsun sen, hem ilaç hem zehir.
Fusus'ül Hikem okudum hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor hiç yoktan bir taşın başında…
Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.
sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek