Cesur not: Şiirin ismi, tamam, Nazım’ın Saçları Saman Sarısı, adlı şiiriyle bir harf dışında aynı. Ancak okunduğunda görülecek ki hiçbir benzerliği yok. Olamaz da. Anbean yeniden, yeniden yazılan en güzel şiirdir çünkü Saçları Saman Sarısı.
Saçları zaman sarısı
Rakı içilesi-
Hülya Özel Aydoğdu ya
Alnıma dayadığın neydi
hayat, revolver, bulut
kalbinin ucundaydı tetik
sıksan havalanacaktım
sıktın uçtum
karatavuğun aşkta en ileri gideni oldum.
Sen benim melek şeyimdin
sen benim nefes alıp verme şeyim
memelerin içindi her şey ne yalan söyleyeyim
alt yapısında aşk vardı elbette en sol tarafımdan
henüz yaşanmamış o en güzel günün
burnumu sızlatan nihavent kokusunu saymıyorum daha
o günlerde hepimiz uzaylıydık
yıldızlar fru fru ederdi
ve biz
solucan deliklerinde vızır vızır gidip gelen küheylanlara tapardık
Neanderthal’ler de öyle yapardı
bir gün bunu yapamayacaklarını gördüler herhal
o güzel küheylanlarına binip gittiler
binip gitmek alacalı ve sıracalı bir çiçek
erdem olur hem kuş hem sardunya tarafımdan
gel dedin, geldim
öyle zikzak falan yapmadan
dosdoğru sana
görmeliydin beni tırmanırken
öyle güzel tırmanıyordum ki
lemurlar bile şaşırıp kaldı bu işe
ne yapayım ben de böyle bir teşekkürüm dünyaya.
Bir yerlerde saçları zaman sarısı kadınlar vardı
çünkü kuşlara inanıyorduk
uzaklarda kıpraşıp kıpraşıp göz kırpan bir yıldızdı devrim
lemurlar kadar güzel
yeryüzü ağacına tırmanıyorduk daldan dala sıçrayarak
upuzun bir mektuptun işte sen
kendi kendine kendini yazan
seni öptüğümde rüyana kadar gittim
evine, kuş maddene
orada of
bir ormanda kaldım, hiçte
uçtum, uçtum orada of
ne iyiydim ne kötü
ne bendim ne başka bir şey
seni gördüm
feleklerin bükülüşünde, bükülüşün ilmindeydin.
Seni ta kuarklarından tutup
ellerine, gamzelerine, çocukluğuna kadar sevmek
seni yakından, seni uçlarından, seni ortandan
çiçekler nasıl açıyorsa
açışına bırakmak seni
rüyamın en güzel vaktisin sen
basbayağı doğumun ve ölümün ötesindeki açıklığa baktığım.
Sıracalı atları vururlar oysa.
Eliz Edebiyat, sayı 61, Ocak 2014.
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid02VWEjDqPw2PQtBsHHQ5aXzn51ob3SZYa46xJUtbZjYT9o7diDfwCC5nei5TWcYf9Ml&id=100003003474930&mibextid=NOb6eG
Fusus'ül Hikem okudum hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor hiç yoktan bir taşın başında…
Gelir her şey kendi biçimi kendi özüyle dünya kendine benzer.
sarksak eşyanın hiç taraflarına şiir üzerine şiir düzenlesek