Warning: Attempt to read property "ID" on string in
/var/www/vhosts/ulueraydogdu.com/httpdocs/wp-content/plugins/wp-user-avatar/src/Themes/DragDrop/UserProfile/DefaultTemplate.php on line
343 O günlerde hepimiz uzaylıydık yıldızlar fru fru ederdi
Olup bitenden ayrı bir varlığın, varlığından ayrı bir olup biten yok
Ne yapayım ben de böyle bir teşekkürüm dünyaya
“Antilopun değere gereksinimi yoktur.” Anlama, kurala da. Çünkü bedeni değerin, anlamın, kuralın ta kendisidir. Bu yüzden altına, üstüne, içine, ötesine, dışına bir şey yerleştirmez. Zaten dünyanın uzvudur. Dünya da doğal uzantısı. Aha işte bütünsel (total) oluştur bu. Böylece dünyaya, giderek evrene dışarıdan bakan bir efendi, bir otorite olmaktan esirgenip bağışlanmış olunur. Ne ikilikler, ne ikilemler ne de paradokslar kalır. Doğrudan, ilk'el'den dünya/kâinat deneyimi için yegâne şey dünyadan ayrı bir varlığının, varlığından ayrı bir dünyanın olmadığının farkındalığıdır.
Zarlar yuvarlanıyor, zarlar gelmedi, gelesi olmayan zarlar bunlar çünkü
Samanyolu Gökadası’nın dış sarmalında, anbean güneşe doğru serbest düşüş yapan küçük bir gezegende tuhaf işler…Belki de kocaman bir 'Tuhafiye Dükkanı'dır dünya.
Bir bilinç gezintisi / Her Şeyin Teorisi / Singularity
Rastlaşmalar, kapıp çalmak demek benim için / Seni kapıp çaldım Köri
Uzay-zamanın ortasında dünya denilen tümsekte
İki bin yirmi (2020), iki bin yirmi (2020) tane bir (1)'dir