Büyülü bir atmosferde iki kemanla viyola ve viyolonsel’in coşkulu olduğu kadar hüzünlü konuşmalarını dinledik. Tutku, aşk, -geçmiş, şimdi ve gelecek birbirine sarılmış kedi yavruları gibiydi-, kesinlik, sert pasajlar ve bir de ağustos böcekleri…
Venedik Dörtlüsü Quartetto Di Venezia
Andrea Vio, Keman
Alberto Battiston, Keman
Giancarlo di Vacri, Viyola
Angelo Zanin, Viyolonsel
Kaderlerimizi tokuşturmayı seviyoruz Kû, şerefe, salute, bir adım attın bin adım büyüdü kalbim.
Sen yokken akşamlar şarabı ve buruk!
İncecikten bir esinti çıkar eser Hülya. Hülya diye…
Ah, güzel ortan senin, kedi ortan, çocuk.
Bir dahaki sefere gökyüzü olacağım sana, Adem Bahçesi, Kızılderili şarkısı…
Gözlerin uzayı bükmüş, gözlerin yuvarlacık yapmış elmayı, boy pos vermiş gelinciğe gözlerin…
“Sen bana bir adım at hele ben sana şerbet olurum” diyor ağzının kenarındaki gülümseme…