DEVRİM ve DEMOKRASİ ÜZERİNE ve BİR YENİ CUMHURİYET İÇİN-Bu iki kitap 24 Ocak kararlarından ve 12 Eylül’den öncedir, müthiş!
Doğan Avcıoğlu, 1980 Ocak ayında yayınlanan DEVRİM ve DEMOKRASİ ÜZERİNE, adlı kitabında “Önümüzde iki yol var; ilk yol Batı merkezlerinde çoktan çizilmiştir ve Sevr antlaşmasının ekonomik planda yürürlüğe konulmasından ibarettir. Bu neo-koloniyel ekonomik büyüme modelinin siyasal sistemi örtülü ya da örtüsüz faşizmdir. İkinci yol, Sevr’i yırtıp günümüz koşullarında Lozan’a yönelmektir”, diyor.
Yalçın Küçük ise, yine aynı tarihte, 1980 Ocak ayında yayınlanan BİR YENİ CUMHURİYET İÇİN, adlı kitabında “Türkiye ekonomisi, artık fakirleşen işçi ve emekçiler için, islamın ‘tevekkül felsefesine’ daha çok muhtaç duruma geliyor” tespitinin yaparak “Yolun neresindeyiz” diye sorguladığı eylülist rejimin açılımını yapıyor. “Siyasal iktisadın duygusuz fakat açıklayıcı mantığıyla bakınca ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Ufukta islam var. Aslında İslamcı baskı şimdi de var. Ufukta olan daha derin bir dinsellik. Türkiye’de daha yoğun islamcı dinsellik nasıl artabilir? Kısaca üç yoluna işaret etmek gerekiyor (…) Üçüncü yol Erbakan’ı siyaset sahnesinden silip Erbakan’ın temsil ettiği islamcı dinsel politikayı daha yoğun biçimde uygulamak. Mümkün mü? Açıktır, bu üçüncü yol Silahlı Kuvvetlerin Türkiye’nin yönetimini ele almasına bağlı görünüyor. Bu yüzden bu üçüncü yolun mümkün olup olmayacağı Silahlı Kuvvetlerin yönetime gelip gelmeyeceği tartışmasıyla ilgili görünüyor.”
Nazif Ekzen, bütün bunları Aydınlık’ta (17. 01. 2012) 1980 REJİMİ, 24 OCAK-12 EYLÜL, SONA ERDİ mi? başlıklı yazısında toplamış ve “Gerçekte Türkiye esas darbe ile 24 Ocak tarihinde karşılaşmıştır. 12 Eylül tarihindeki “fiili müdahele 24 Ocak’ta yaşananı resmileştirmektedir” diyerek günümüzde yaşananları da saptıyor. Müthiş. Hele hele DOĞAN AVCIOĞLU ile YALÇIN KÜÇÜK olağanüstüler.