Meğerse bataklıktaymışız, serin otları olan kırlara gelince anladık.
Katılaşmış olandan kurtulmak için. T.S.Eliot, lavmancıbaşı, Rimbaud, Artaud ve daha birçokları.Holderlin’ı unutmamak gerek. Nerval var sonra…
Bütün mesele olmak ya da olmamak değil, oluşmak ya da oluşamamak.
Doğum kanalında -uteris- yaşadığım darlığı, sürtünme ve zorlanmaları, sıkışmışlığı unutamam. Orpeheus.Ölüm kanalı da böyle bir şey sanırım.
Bir boncukla başlayan alışveriş uçsuz bucaksız uzay-zaman parçalarını vermeye kadar gidiyordu kızılderililer arasında. Potlatch.
Kendi kendine, kendini bilinceye kadar, var, ama yok; yok, ama varsın.
Şiir altındayız Abidin, aşk altında/ bizim bütün hayatımızı boydan boya geçmektedir kuş oluşumuz…
Belki de kendi kendimize, kendimizi kündeye getirmek gerekiyor önce, bunu söylüyorum (29 Mart 2014)
Tabii “süreksiz akıl” her yerde: Politikada, sanatta, şiirde (29 Mart 2014)…
Teneketrampetvariblueslartıkırtıkıryuvarlanırkençatılardan (29 Mart 2014)…
O gül bu güldür zamanı yayıyorum
otların bitişini, zerdalilerin oluşunu
merhaba diyor bir kertenkele
alıp o merhabayı yayıyorum aranıza
bir yağmur düşüyor ipince
büyüdükçe büyüyor insan
yay yay bitmiyor
kalbimi yayıyorum sürekli
toprağı, rüzgarın sesini, aşkları
yeryüzünün çocuğuyum ben
o gül bu güldür onu yayıyorum.
Zamana bırakmışım kendimi
o her şeyi yadsıyan dile
ne gelirse kabulümdür
eyvallah. (29 Mart 2012)
1) Devrim söylenmez, yapılır abiler
2) eylemdir zerdali
deyip geçmeyin
gidip ağzı öpülür yarin. (29 Mart 2012)
Hepsi, hayaller, aşk ve devrim nardır
bu yüzden hep
dalgalar, deniz ve çingeneler üzerine konuşuyoruz. (29 Mart 2012)