Çok uzaklardanım
hemen sol yanınızdaki
rüya denizinden.
Kalbinin örsünde kendini dövdüğün kadarsın.
17 Ağustos 2024
❤️
Buyurun bir de buradan göğe bakalım flamingoların, yavaş yavaş ama birlikte havalandığı yerden
hepimiz birlikte mutlu olabiliriz.
Hülya Özel Aydoğdu ile bir’lik’te…
17 Ağustos 2021
❤️🧡
Aşk zerresinin tozup durduğudur.
❤️🧡💛
Ulu bir erdi Rimbaud
varmağla bitmeğle işi olmayan
“fru fru eden yıldızların” etrafında dönende
Habeşistan diye doludizgin atına atlayıp ummana açılanda…
❤️🧡💛💚
Çok uzaklardanım, hemen sol yanınızdaki rüya denizinden, şimdi, burada gürleşen kalp ormanından, dik durmanın biliminden, gülhatmilerin ilminden…
❤️🧡💛
Bir zamanlar yıldızın birinde tılsımlı bir kuarktın, ‘atom ve molekül yapım işi’nde çalışıyordun. Bir nehrin kenarında eğrelti otu olarak salındığını hatırlıyorsun. Bir kuzgundun 1800’lı yıllarda, Poe’nin şiirine (Raven) doğru süzülüşünü…
❤️🧡💛💚
Dünyaya düştün; düşmek, ters dönmüş çıkmaktır.
❤️🧡💛💚
Ben balığım
hemen şuramda
denizde yaşarım, kaburgalarımın altında
hoplayınca bir kadın
türkü söylerim
akşam olup çıkınca ay
rakı içerim.
Yeryüzü Yeniği, Zımba Kitap, Bursa, 2013.
❤️🧡💛💚💙
“Antilopun değere gereksinimi yoktur.” Anlama, kurala da. Çünkü bedeni değerin, anlamın, kuralın ta kendisidir. Bu yüzden altına, üstüne, içine, ötesine, dışına bir şey yerleştirmez.
❤️🧡💛💚💙💜
Önümüzdeki şiirlere bakacağız artık.
❤️
Burası sıçrama diyarı, aşkın sapağına, uğur böceğinin yanına, huzur ağacının gölgesine, Uluer Aydoğdu, Kıyıdili, 3/4. Sayı, Mayıs-Haziran/Temmuz-Ağustos 2015.
-Gidip Filistin’e potin bağı olmak istediğini hatırlıyorsun
-Kendinde, kendi kendine, kendini var ettikçe var olduğun için var oldukça da kendinde, kendi kendine, kendini var edeceksin!
-Her Şeyin Teorisi
-Nefes aldıkça umut hep vardır
-Uzay-zaman eşsizliği
-Quad (Hangi Noktaya ya da Nereye Kadar)
-Bütün gerçek, gerçek de bütün değildir
-Patlamaçöküşpatlamaçöküşpatlamaçöküş
-Beynin çevre uzunluğu
-Fizik İş başında
-Eserimize bak
-Go Oyunu
-Bir bilinç gezintisi: Çıkış için
Ve tıpkı bir tırtıl gibi kâinat da önce büzüşerek gerilir (yay), sonrasında bu yayın içine yerleştirdiği kendini (ok) ileriye fırlatır. Diyeceğin kâinat kendinde, kendi kendine, kendini bir taş gibi ileriye fırlatmıştır (big bang). Taş, taşı fırlatan el nasıl birbirinden ayrılmazcasına bir bütünse kâinat ve big bang de bir bütündür ve taş nasıl er ya da geç yere düşüyorsa kâinat da er ya da geç kendi gravitesi ile kendi içine çöker. Ta ki yeniden kendini alıp fırlatıncaya kadar.
Ve başta E. Eyüp Bülent Yardımcı ve Veysel Gültaş olmak üzre Kıyıdili – Sanat Edebiyat Dergisi ekibine teşekkürlerimle…
Elbette Hülya Özel Aydoğdu ile birlikte.