Ağzı hafifçe aralık uyuyor, bir ayağını yorganın dışına atmış. Mırıldanıyor yine. Fotoğraflarda su gülü olarak çıkıyor. Masumiyetin bahçesi. Ay’a onun…
Nerelere geldin nerelere gerilere, ilerilere akşamlar indi sabahlar oldu nerelere adımını atar atmaz bir kadına geldin nerelere nereler var senden…
Muhafaza edeceğin bir şey yok, değişip dönüşmezsen yaşayacağın ölümdür. 27 Kasım 2014
İşte geldin işte gittin "şen bilgili" ve cesur olasın dünya parçacığıydın sen https://twitter.com/ulueraydogdu/status/1727022953941155908?t=DE32gsGEzSSFKbhpWYLfPw&s=19
Ahmet Ada, "güneşe tuttun Türkçeyi" diye 'aynaladığı' Ülkü Tamer'i yazmış Aydınlık Kitap'ta: Çocukluğun anayurdu bir şair: Ülkü Tamer. Ah, evet…
64 model bir adamım, şey seken bir kurşunum babamın sıktığı ne yapayım buradayım. Yeryüzü Yeniği, 2013.
(...) Rüzgar, oluş her şeye varım diyor vakit nar, zeytin, kekik taşıyor kervanlar sen bana bir adım at hele ben…
Zor Günler İsmim yok benim kibrim yok, kinim yok uçurtmalarım, misketlerim var da hilem yok benim gelse de zor günler…
Papatyanın sarısı iyi gelir acılara. Edif Piaf’ın refakatinde ve ay’ın gözleri önünde çırılçıplak yüzüşümüz. Şiirlemesine. Başka? Çocuklamasına. Daha? Kuşlamasına. https://twitter.com/ulueraydogdu/status/1720119178718245202?t=EAIGbdFljrXc3JL7L6H_Ww&s=19