Yola çıktım mı yol olurum göçebenin potin bağı, dumanı sigaranın suyu buyur edip içine alır ağzım elimi buyur edip içine bırakmasa tenin dokunabilir miydim sana sevgilim aha işte hiç yoktan gökyüzünde hiç yoktan kuşlar uçuyor kuş olurum sana düş olurum, sıcak döş.
Rüzgâr çıkar birden kendi kendimin rüzgarı olur kapılıp giderim varoluşumun bahtına savrulup sürüklenmekten daha akıcı bir şiir var mı, yok çıkarıp çıkarıp cebimden kendimi harcarım senin peşinde ta ki hayatsız kalıncaya kadar aşka koşturur, zen'e varır hadi oradan be zalimler kıvrıla kıvrıla dağlara çıkar dağ olurum turnalar dünyaya hükümdar olur yeniden işi şiire bağlarız bir güzel.
Masaya yumruğunu vurup duran adamlar var, bak masaya kalbini koyan kunt kadınlar yavaş yavaş ama birlikte havalanır flamingolar buyurun, hep birlikte sevinebiliriz bir de buradan bakalım göğe kavgaya koyuldukça dünyanın tümsekleri aşarak geleceğe büküldüğü yerden bakalım bana mısın diyebilecek mi masa kalabilecek mi öyle?