rüzgâr çıkar, salınır otlar
bir taşın başında güneşleniyordur kertenkeleler
o kırları yazar benim güzel abim.
Pirdir, sultandır, karaca
sözcüklerinin kalbi vardır, teni, ruhu
ter dedi mi, görürsünüz
hemen birikir sözcüğün alnında
denizler oluşur, kalpaklar, kayalar
orada abim, elleriyle
özü gürleştiriyordur.
Mahir bir dalga aşındırır kayalıkları.
Dileği, zebraların nehri geçmesidir abimin
dileği, kuşların uçması, tohumun saçılması
dileği, suyun akmasıdır
bir isteğin var mı diye sorarsanız
devrim ister benim abim
yeşerir telgraf direkleri yeniden
“anne anne, bugün bayram
şeker alsana bana, dünyayı şeker gibi yapayım” der, bir çocuk
ışık diler hep, kuş diler, can…