Uluer Aydoğdu
Yazıları
679 YAZI
İşte bu sahnede ulu bir er’in rüyası, açmazları, açarları, yeryüzü yapımı aşkları, hüzünleri, hayalleri. Buyurun: “Uçlarım çıplak, uçlarım kaçak, uçlarım deli/bir ot oluştum, yorum yok/ellerinizden öptüm, yorum yok/iyi günler Ruhi Bey, nasılsınız/ben kaçtım/bir kertenkele gibi tım tım/ovaladım sihirli lambasını Uluer'in/cini oldum, ini/verdim ülkeme/ölümüm cebimde/ölümüm bedava/hediyem”, buyurun.
https://ulueraydogdu.com/wp-content/uploads//2020//09//vid-20200915-wa0000.mp4
http://ulueraydogdu.com/hulyali-kizin-bahcesi/
Bozunup (bozulma değil) gidiyorsun, savrulup gidiyorsun, dağılıp gidiyorsun. İlk ve son kez oluşup yok oluyor, yok olup oluşuyorsun. Bir an sürüyor bu. Hiç de...
İmgeveleyip durma, uyan. Dönüp durduğun dünyadan. Çırpınıp durduğun, debelenip durduğun sığ sulardan. Değilse yoksun. Değilse "varoluştan sürgün". Varoluştan sürgünlüğün neresinden dönülürse şiirdir.
Yapılıp edildiğin dünyayı (hem insanbiçimsel gerçeklik hem de eko-sistem anlamında) yapıp ediyorsun. Dünya, bileşenler arasındaki etkileşimler, ilişkiler ve deneyimler toplamı bir yumak. Damlaya...
En Son Yorumlar